KOBİ’ler ve aile şirketlerinde kurumsal yönetim, son dönemde sık sık kurumsallaşma kavramı ile birlikte ele alınmaktadır.

KOBİ’ler ve aile şirketlerinin dışa açık olmayan yönetim kurulları, hızlı büyüme süreçlerinde bunun büyük sıkıntısını yaşamakta ve kurumsal yönetim ihtiyacını şiddetle hissetmektedir. İşletmeyi bir bütün olarak ele aldığımızda kurumsallaşmamış bir yapının kurumsal yönetime geçişi zor olduğu gibi, kurumsal yönetimin çalışmadığı bir işletmede kurumsallaşmanın tam olarak yerleşmesi de kolay değildir. KOBİ’ler ve aile şirketlerin büyümesi, gelişmesi ve dahası ömrünü devam ettirebilmesi için sürdürülebilir bir şirket yapısının oluşturulması gerekmektedir. Bunu gerçekleştirmek için de şirkete kurumsallaşmayı, yönetim kuruluna da kurumsal yönetim anlayışını yerleştirmiş olmak büyük önem taşımaktadır. KOBİ’ler ve aile şirketlerinde kurumsal yönetim anlayışının yerleştirilmesi bir dönüşüm sürecini ifade ettiği için bunun bir haritasının oluşturulması, stratejinin ve hedeflerin iyi belirlenmesi ise başarının en önemli anahtarlarıdır.

Organizasyonel ve operasyonel işleyişin etkin bir şekilde çalışmasını hedefleyen kurumsallaşma sürecinde olduğu gibi kurumsal yönetim anlayışının yerleştirilmesinde de iç ve dış denetim mekanizmalarının kurulması büyük bir önem taşımaktadır. Benimsenen ilkelerin uygulanması, ilkelerden taviz verilmemesi için yaptırımların olması ve bunun iç ve dış denetimlerle sürekli kontrol altında olması gerekmektedir. Ortaklık ve sahiplik kavramlarının çatıştığı durumlarda önemli bir görev üstlenen kurumsal yönetimin, paydaş kavramı ile genişleyen çerçevesi; KOBİ’ler ve aile şirketlerine yeni sorumluluklar yüklemekte, şirketlerin ikinci ve üçüncü kuşaklara geçişte yaşadığı sorunların bugünden çözülmesi için önemli bir fırsat penceresi açmaktadır.