Kurumsal Yönetim ile ilgili en önemli kavramlardan biri olan Bağımsız Yönetim Kurulu Üyeliği, SPK’nın bu konuda yayınladığı tebliğ ile yönetim kurullarının daha profesyonel bir yapıya dönüşmesinin de önünü açmıştır. Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda bağımsız yönetim kurulu üyeliğine direkt olarak yer verilmese de getirilen yenilikler ve yaptırımlar daha donanımlı yönetim kurulu üyelerini teşvik etmektedir.

SPK’nın Kurumsal Yönetim Tebliği göre; kurumsal yönetim ilkelerine tabi şirketleri yönetim kurullarında bağımsız üye sayısı, toplam üye sayısının üçte birinden az olamamaktadır. Şirketin dışından seçilen bağımsız üyeler, strateji, vizyon ve yönetim gibi üst başlıklar da şirkete önemli katkılar sağlamakta ve farkındalık yaratmaktadır. SPK’nın belirlediği kriterlere uygun olan kişiler arasından seçilen bağımsız yönetim kurulu üyeleri, yönetim kurulunun verimli ve yapıcı çalışmalar yapmalarına, hızlı ve rasyonel kararlar almalarına ve komitelerin oluşumuna ve çalışmalarını etkin bir şekilde organize etmelerine imkan sağlayacak şekilde çalışmaktadır. Farklı sektör ve endüstri bilgilerine sahip bağımsız yönetim kurulu üyeleri; şirketin gelişimi ve dönüşümü için de yeni fırsat pencereleri açmaktadır.

Kurumsal yönetimin halka açık olmayan KOBİ ve aile şirketlerinde de kabul görmesi ve talep edilmesinde bağımsız yönetim kurulu üyeliği kavramanın da önemli bir etkisi bulunmaktadır. Belirli alanlarda kısıtlanmış olan bu tür şirketler, kendilerine vizyon kazandıracak, finansal entelektüeli güçlendirecek, farklı pazarlara ve işbirliklerine imkan sağlayacak bağımsız üyeleri kendi şirketlerinin gelişimleri için bir fırsat olarak görmektedir. Bu açıdan Kurumsal Yönetim İlkeleri çerçevesinde zorunlu olan bağımsız yönetim kurulu üyeliği, gelişen ihtiyaçlar doğrultusunda KOBİ’ler ve aile şirketlerinde de daha fazla gündeme gelecektir.